Perili Köşk'te Hafta Sonu

Boğaziçi'nden Fatih'e doğru sahil yürüyüşü yapıp da bu binaya dikkat etmeyen var mıdır? ya da Fatih'ten anadoluya geçerken Rumeli Hisar'ı civarındaki bu binaya gözü takılmyan? Şahsen, bu civardan her geçişimde eski-yeni görünümlü, kule şeklindeki ilginç dizaynı ile ilgimi çeken ve içimde hep bir merak oluşturan bir bina olmuştur kendisi. Çok şükür Mart ayının ilk pazarı Choe U-Ram'ın Anima Sergisini gezmek üzere sözleştiğimiz sanat sever arkadaşlarımla bu merakı hep birlikte giderdik.



2007 yılından beri Borusan Holding'e kiralanmakta olan ve hafta içleri ofis olarak, hafta sonları ise müze görevini gören bu bina, yani Perili Köşk, 1910 yılında, Yusuf Ziya Paşa için yaptırılmaya başlanmış. Ancak, birinci dünya savaşına denk gelen yıllar içinde tamamlanamamış ve bir süre eksik katları ile, Yusuf Ziya Paşa'nın eşi ve kızlarının kullanımındaymış. Paşa'nın vefatından sonra bir süre kiracıları da olmuş, ama 2.ve 3.katları hep eksik olarak kalmış ve bu durum onun "Perili" sıfatını almasını sağlamış. Binanın orjinali en üstteki kule ile birlikte 6 katlıymış, ancak binanın fay hattı üzerinde yeralması ve kullanılamaz durumda olması nedeniyle, Anıtlar Kurulu’nun kararıyla aslına uygun şekilde yeniden yapılmak üzere önce yıkılmış, sonra garaj ve kulesiyle 10 katlı olarak tekrar yapılmış. Tarihi dış görüntüsü korunmuş, iç mekanları modern olarak dizayn edilmiş ve bugünlere gelmiş.

Borusan Contemporary'in, kesinlikle klasik müze anlayışından farklı bir atmosferi var. Ofislerine yayılmış 6 ayda bir yenilenen çağdaş ve günümüz sanatçılarının eserlerini gezerken, bir manzaraya dalıyorsunuz, bir eserlere.. Çalışanları, bu manzaranın keyfini ne kadar sürebilmekte bilinmez ama yine de molalarını bu manzaraya karşı verdiklerini düşünürsek, onlara imrenmemek elde değil :)

Choe U-Ram'ın Anima Sergisinden Jetlife Tavsiyelerinde kısaca bahsetmiştim. Koreli sanatçının "mekanik yaratıkları", hikayeleriyle, 14 Nisan'a kadar Borusan Contemporary'nin müze katlarında sergilenmekte. Açıkçası ilk etap biraz anlamakta güçlük çektiğimiz bu sergiyi, güler yüzlü rehberimiz ile gezmeye başlayınca anlaşılır ve eğlenceli bulduk. Sergi gitmeden bir hafta sonunuzu ayırın derim.

Tavsiyem, gezinize başlamadan önce Borusan Contemporary'nin güzel manzaralı, sakin ve uygun fiyatlı kafesinde bir kahvaltı yapın, ardından rehberinizle tüm binayı turlayın ve çatı katının manzarasında yorgunluğunuzu atın. Hatta ilginizi çekerse, çocukların çocuk atölyelerinde yer almasını sağlayın ya da kendiniz, Çağdaş Sanatı Okuma etkinlerinden birinde yer edinin:

Ayrıntılı bilg içini:
Eğitim programları

Æ