Birsen'li İlkyar Akşamı

Önceki gün, İlkyar vesilesiyle sevgili Birsen Tezer Boğaziçi'ndeydi.

İlk defa canlı dinleyecektik. Bir çok insan da bizimle aynı heyecanı taşıyor olsa gerek, İstanbul'un karlı havasına rağmen salon neredeyse tam doluydu. Konser başladı ve daha bir iki şarkı oldu olmadı derken Tezer'den fırça yedik, organizasyonda yaşadıkları sorunlar yüzünden. Haksız sayılmaz tabi, bizim bile devamlı duyduğumuz ve ses sistemlerinden kaynaklandığını düşündüğümüz baskın bir "cız" sesi vardı. Tabi daha neler olmuş, bilemiyoruz. Böylesi sanatçıların kıymetini bilmek gerek orası kesin; yine de konser bitimi, bir "iyi akşamlar"ı duysaydık fena olmazdı. Bir sonraki konserinde daha iyi ağırlanmış Birsen Tezer umaraktan gelelim sahne performansına...

Öncelikle henüz herhangi bir şarkısını dinlememiş olanınız varsa mutlaka dinlemeli.

Dinlediğiniz neyse, işte konserde de, aynı ses, aynı güç, aynı berraklık, aynı duygu... Etkisine kapılıp duygularda yolcuğa çıkıyorsunuz, bir Cihan'dan ve bir İkinci Cihan'dan söylediği şarkılarla... Değirmenler'den, Kendi Kendime'ye... Çal Kapımı'dan, Arı Maya'ya... bilhassa akustik söylediği Hoşgeldin ile... Bir, konser öncesi tüm gün dilime takılan Ne Tuhaf'ı dinleyemedik, o da bir başka konsere artık. Ekibine de değinmeden olmaz, ara ara yaptıkları sololar güzeldi. Özellikle, baterist Derin Bayhan'ın kırmızı bagetleriyle yaptığı solo şovu kanımca muazzamdı.

Birsen Tezer'i andık. Peki İlkyar? O da bir sonraki yazıya :)

Æ