Kimin hayatınıza ne
zaman, nasıl dokunacağını bilemiyorsunuz.
Bir farkındalık yoluna çıkmış iseniz, bazen durakta beklerken, bazen
yemek arasında, bazen de rastgele uğradığınız bir yerde, bazen de satır
aralarında denk geliyorsunuz bir cümleye, bir çift göze, sizin için yepyeni bir
ruha… Adım atmaktan korkmaz, bakışlarınızı kaçırmaz iseniz, bilmediğiniz bir
pencere açılıveriyor karşınıza… Gördüklerinizi, hissettiklerinizi yorumlamak,
anlamak, sindirmek ise zaman alıveriyor bazen. Kapının altından sızan ışığı
görüyorsunuz da onu açıp oradan ilerlemek için zaman vermeniz gerekebiliyor…
Önemli değil; ne zaman, nasıl, kimin tarafından açıldığı o kapıların, o
pencerelerin. Siz bir adım daha ilerlediniz mi; bir adım daha sadeleştiniz mi
taşıdığınız yüklerden? Bir adım daha yaklaşabildiniz mi kendinize, ruhunuza?
Bir adım daha kabul ettikçe kendinizi, bir adım daha yaklaştınız mı
etrafınızdaki insanlara? Bir adım daha görebildiniz mi büyük resmi, sıyrılıp
etiketlerinizden, size empoze edilenlerden, ben gerçekten kimim, neden
buradayım dediniz mi? İçinizdeki sevgi çoğaldı mı? Çoğaldıkça içinizdeki ışık
parlamaya, etrafınızı aydınlatmaya başladı mı? Başladıysa ne mutlu size. Ne
mutlu bize. : )
"Ben senim, sen de
bensin". Tenimiz, ırkımız, ruhumuz bambaşka olsa da ilişkiliyiz birbirimizle.
Sen güzelleştikçe, güzelleşirim ben de. Sen benden öğrenirsin, ben senden.
Yürümeye, kapıları aralamaya, pencereleri açık tutmaya devam edelim mi
birlikte? Kim bilir, bu yolculukta daha neleri kucaklayacağız. Yolun nasıl
şekil alacağını düşünmektense, gel sevgiyle, sadelikle, ekelim tohumlarımızı
toprağa. Birlikte renklendirelim patikaları, büyüttüğümüz çiçeklerle. Birlikte
sulayalım ektiğimiz tohumları. Bol bol gezelim, yakalım, yayalım ruhumuzun
ışığını. Aldığımız yolların altındaki kategorilere takılmadan,
deneyimlediklerimizle, gözlemlediklerimizle, paylaştıklarımızla, Dünya'mızı
daha aydınlık bir yer haline getirmek
amacımız olsun. Ne dersin?
Sevgiyle,
Æ
Æ